images 1

Fırtına Anı inceleme: İspanyol sinemasına giriş

Fırtına Anı, İspanyol yapımı bir Netflix filmi. Uzun zamandır İspanyol sinemasına olan hevesimle, ufak bir arama yapıp karşıma çıkan film, bayıldığım bir film olma rütbesine erişti. La Casa de Papel, Elite gibi dizilerle popülerleşen İspanyol dizi sektörünün yanı sıra, İspanyol filmlerinin de bir o kadar harika olduğunu söylemek isterim. Orijinal ismi Durante la Tormenta olan film; gizem, dram ve gerilim türü içinde yer alıyor.

svg%3E

Filmin konusuna gelirsek: Başrolümüz Vera Joy, ailesiyle yeni taşındığı evde, eşiyle birlikte ev işlerini yaparken bir kamera ve kasetlere rastlar. O gece, İspanya’da 72 saat boyunca süren dev fırtına yüzünden çıkan bir uzay-zaman problemi sonucunda 25 yıl öncesiyle iletişime geçer ve bir çocuğun hayatını kurtarır. Tabii, geçmişte değiştirilen bu durum, zaman dilimlerini ve geleceği değiştiriyor. Filmin genelinde 2 zaman diliminin hakim olduğunu görebiliriz: 9 Kasım 1989 ve günümüz. Geçmişteki bu tarih, Berlin Duvarı’nın yıkılışının olduğu gün detayından da filmde çokça bahsediliyor. Vera, geçmişi değiştirdiği için oluşan diğer evrendeki hayatta kendini bulur ve kızına geri dönmek için çabalamaya başlar.

Açıkçası, filmde anne sevgisini bu kadar güzel işlemeleri de filmi doyumsuz yapan detaylardan biri. Hatta çocuğu olmayanların, Vera’yı suçlu; çocuğu olanların ise onu haklı bulacağını yazan bir yorum gördüğümde gerçekten de hak verdim. Görüntü yönetmeninin çıkardığı iş de harika doğrusu. Ayrıntılara dikkat ederek sahneleri izlediğimde hayran kaldım.

svg%3E

Bu filmin, piyasada zaman yolculuğunu mantıksız ve hesaba katılmamış noktalarla işleyen birçok dizi ve filmin yanında adeta inci tanesi gibi durduğunu söylemek gerek. Oriol Paulo’nun klasiği olan ters köşeler de büyük keyif veriyor. Filmin başrollerinde: Adriana Ugarte, Chino Darín ve Profesör rolüyle tanıdığımız Álvaro Morte yer alıyor. Filmde oyunculuklar tam yerinde ve gerçekten hiç eksikleri yok. Ayrıca tek bir türe bağlı kalmadan gizem ve gerilimi işlerken polisiyeyi de hissediyorsunuz. Dramda hiçbir eksiklik yokken bir de mind fuck dediğimiz olay da gerçekleşiyor. Son yarım saat benim için filmin favori yeri oldu diyebilirim. Artık o noktaya ulaşın, sonuca varın diye içimden çığlık atarken dediklerim oldu ve olaylar bir düğüm gibi çözüldü.

İspanyol sinemasının klasiği olan beyin yanmasını yaşamamak için senaryoyu iyi takip etmeniz gerekiyor. Çok derin olmasa da ince noktalara sahip olduğunu söylüyorum. Son olarak: Eğer bu sektörün filmlerini merak ediyorsanız iyi bir giriş filmi olacağına, eğer ki alışıksanız da izlerken keyif alacağınıza emin olabilirsiniz.

Seyrederiz, Türkiye’nin dizi ve film platformudur. Sitemiz üzerinden dizi ve filmlere dair haberler, incelemeler, öneriler, eleştiriler gibi çeşitli içeriklere ulaşabilirsiniz.