Başrolde Michael Cera’nın olduğu 2010 yapımı gençlik filmlerinden sayılabilecek aksiyon, fantastik, komedi ağırlıklı eğlenceli bir film. Bu film adını çizgi romanın ikinci cildinden alıyor.
Film tuhaf bir karakter olan Scott Pilgrim’in; soğuk davranışlı, Scott’a göre sosyal olarak fazlasıyla tehlikeli olan Ramona’ya aşık olması neticesinde baş etmesi gereken eski sevgilileriyle düellolarını konu alıyor. Scott’ın basçı olduğu müzik grubu sayesinde bolca punk rock düellosu da içeriyor. Ramona’nın da geçmişinden getirdiği bazı sırlarla beraber olaylar gelişiyor. Film her izleyiciye hitap etmemekle birlikte kendisine ait büyük bir hayran kitlesini de bulundurmaktadır.
Her ne kadar senaryo gereği fazlaca fantezi komedi ve imgeler içerse de anlatılmak istenen ve ince ince işlenen aslında herkesin az veya çok aklını kurcalayan konu ise eski sevgili sorunudur.
Çizgi romanda Ramona’nın sürekli yanında taşıdığı çantası, Ramona’nın zihnidir. Ramona, bu sayede çantadan her istediğini çıkarabilir. Ramona’nın son erkek arkadaşı Gideon, bu çantanın içine girmiş ve burada yaşamaktadır. Bu sebeple Ramona, Gideon’u aklından çıkaramaz. Scott, çantayı yok ederse Gideon, Ramona’nın zihninden çıkacaktır.
Filmde ise bu olay çanta ile anlatılmaz. Gideon, Ramona’nın zihnine bir çip yerleştirmiştir ve Gideon yenildiği zaman bu çip yok olarak Ramona serbest kalır.
Çizgi romanında Ramona’yı çok sevmeme rağmen filmde aynı etkiyi nedense yaratamadı. Filmde sevmediğim bir nokta vardı o da sonu! Evet, güzelim Knive Chau’muz tüm fedakarlıkları yaparken Scott’ın Ramona’ya geri dönmesine sinir olanlarınız vardır elbette. Bildiğimiz gibi filmin sonunda Knive Chau, Scott’ın Ramona için çok çabaladığını düşünüp ona gitmesi gerektiğini ve kendinin başının çaresine bakabileceğini söylemişti ve Scott yeniden bizi şaşırtmayarak Ramona’ya gitmişti. Sakın üzülmeyin Knive Chau ve Scott’ı shipleyenlere bir haberim var işte alternatif son. Bu sonda her şey tam istediğimiz gibi, bu son tam bize göre!