1. Schindler’s List
”Öldürme yetkisine sahip olup da öldürmüyorsan güçlüsündür.”
Türkiye’de 4 Mart 1994’te gösterime giren Schindler’in Listesi adlı filmin Avustralyalı romancı Thomas Keneally tarafından yazılan Schindler’in Ark’ı üzerine kurulu bir hikayesi vardır.
Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan film Oskar Schindler adlı bir Alman iş adamının 2. Dünya Savaşı zamanında Polonya’da kurduğu fabrikada Yahudi işçileri çalıştırması ve bu sayede 1100 Yahudi’nin hayatını kurtarmasını konu alıyor.
1.Dünya Savaşı döneminde kurulmuş en büyük toplama kampı olan Auschwitz’te çekimler yapılmıştır. Gerçek mekanlarda çekim yapılması için gerekli izinlerin alınmış olmasına rağmen yönetmen Spielberg, orada hayatını kaybetmiş insanlara saygısızlık olacağı düşüncesiyle iç kısımlarda çekim yapmamayı tercih etmiştir. Ayrıca Schindler’s List bugüne kadar çekilen en pahalı siyah-beyaz filmdir.
Film 8,9 puanla IMDb top 250 listesinde 6. Sırada yer alıyor.
3 saat 17 dakika uzunluğunda olan film etkileyici hikayesiyle sizi içine çekecek türden…
2. La Vita è Bella
”Neden savaşlar oluyor biliyor musun? Çünkü dünya insansız başladı ve de onsuz bitecek.”
Hayat Güzeldir, İtalyan yönetmen Roberto Benigni’in yönettiği 1997 yapımı İtalyan dram filmidir.
Bugüne kadar izlediğimiz savaş filmleri sadece kan, acı ve gözyaşı doluyken La vita é bella (Hayat Güzeldir) bir savaş filmi olmasına rağmen komediyle iç içe geçmiştir.
Nazi toplama kamplarındaki içler acısı duruma sırtını yaslayarak ve ancak bu zorlukları arka planda tutup göze de sokmayarak soykırımı anlatan film, ön planda karısı ve oğlu ile birlikte Yahudi kamplarına götürülen Yahudi bir babanın ve peşinden giden İtalyan bir annenin, çocuğunu korumak için yaptığı sayısız özveriyi anlatıyor.
Film bize her şeye rağmen hayatın güzel olduğunu gösteriyor, koltuklarımıza yayılıp filmi izlemenin yanında filmin içine girip sürükleniyoruz. İşte bu sürüklenme duygusu bize filmin ne kadar başarılı bir yapım olduğunu gösteriyor.
Film 8,6 puanla IMDb top 250 listesinde 23. Sırada yer alıyor.
3. The Pianist
”– Lütfen ateş etmeyin ben Polonyalıyım.
+ Neden o zaman o lanet olası Alman paltosunu giyiyorsun ?
– Üşüyorum.”
Piyanist; 2002 yılında çekilmiş, yönetmenliğini Roman Polanski’nin yaptığı, senaryosunu Ronald Harwood’ın, Wladyslaw Szpilman’ın hayatını anlattığı kitabın üzerine kurduğu Almanya-Birleşik Krallık-Fransa-Polonya ortak yapımı dramatik filmdir.
Roman Polanski, trajedi dolu, hırpalayıcı filmi Pianist ile Wladyslaw Szpilman’ın gerçek yaşam öyküsünü anlatıyor. Wladyslaw Szpilman’ın otobiyografisinden uyarlanan film, 1939 yılında, II. Dünya Savaşı’nın hemen başlarında Polonya’nın Alman işgali ile gelişen olaylarla başlıyor.
Şiirsel, çarpıcı anlatımı ve unutulmaz atmosferiyle izlenmeye değer harika bir film.
Film 8,5 puanla IMDb top 250 listesinde 38. Sırada yer alıyor.
…
Kimse ne dili, ne dini ne de milliyeti yüzünden suçlu değildir. Irkçılığın olmadığı bir dünyada yaşamamız dileğiyle, iyi seyirler.
