Bu yazı Adile Naşit’in ölüm yıl dönümüne değil doğum gününe ithafen. Büyük usta ne kadar bedenen aramızdan ayrılmış olsa da bıraktığı anılar ile hala bizlerle birlikte yaşıyor.
Adile Naşit
Türk sinemasına ve Türk tiyatrosuna yıllarca emek vermiş, neşesi ve kahkahası ile kalplerimize sevgi tohumu ekmiş büyük usta Adile Naşit’in bugün doğum günü. Her zaman bizlere anne şefkati ile yaklaşarak içimizi ısıtmayı başaran Adile Naşit, kamera karşısında yıllarca anne karakterini oynamadı adeta yaşadı. Gerek ”Hababam Sınıfı”nda öğrencilerin yaptığı bütün yaramazlıklara rağmen onların yanında olan Hafize Ana olarak, gerek ”Neşeli Günler’’ filminin inatçı turşucusu Saadet Hanım olarak, gerek ‘’Uykudan Önce’’de anlattığı masallar ile bir neslin manevi annesi oldu. Belki de sinemaya, tiyatroya bu kadar emek vermesinin ve annelik rolünü bu kadar benimsemesinin sebebi 1966’da kaybettiği biricik oğluydu.
Onsuz düşünemeyeceğimiz Türk sineması ve Türk tiyatrosunun yegane yeteneği Adile Naşit’in hayatını sizler için detaylı bir şekilde derledik.
Çocukluk Yılları
Adile Naşit, 17 Haziran 1930’da İstanbul’da dünyaya geldi. Sanatçı bir ailenin evladı olmasının yanınd doğuştan yetenekliydi ve tiyatrocu olmak için dünyaya gelmişti adeta. Adile Naşit’in babası ünlü komedyen Komik-i Şehir Naşit, annesi de Ermeni tiyatro oyuncusu Amelya Hanım’dır. Dedesi Kemani Yorgo Efendi, anneannesi de zamanının meşhur kantocularından Küçük Verjin’di. Abisi Selim ve yıllar sonra evleneceği Zeki Keskiner de bir tiyatro sanatçısıydı.
Bir tiyatrocu olma yolunda…
Mutlu bir çocukluk geçiren Adile, hayatının ilk büyük acılarından birini 14 yaşında babasını kaybederek yaşadı. Babasını kaybettikten sonra okulu bıraktı ve İstanbul Şehir Tiyatroları Çocuk Tiyatrosu’na girdi. Halide Pişkin Tiyatro Grubu ile ilk kez ‘’Her şeyden biraz’’ oyuncularından biri olarak sahneye çıktı. Neşeli ve sevecen çehresi ile izleyiciyi güldürmeyi ilk performansında başarmıştı. Bu başarısından ötürü İstanbul turnesine çıktı. Daha sonra da Muammer Karaca Tiyatrosu’na katıldı.
1948 yılına gelindiğinde ise 18 yaşındaki Adile artık profesyonel bir oyuncu olma yolunda başarı ile ilerliyordu. Aziz Basmacı ve Vahi Öz ile birlikte kurdukları bir tiyatro grubu ile turnelere çıkmaya başladılar.
1954’te Muammer Karaca Tiyatrosu’na döndü ve 1960’a kadar burada kaldı.
Artık sinemanın da bir parçası
Tiyatro sahnesinde başarısından söz ettiren Adile Naşit’in sinemaya adım atması o kadar uzun sürmedi.
1947’de Seyfi Havaeri’nin yönetmenliğinde “Yara’’ filmiyle sinemaya ilk adımını attı. Bu adımdan sonra 1948 yılı Adile’nin dönüm noktası olacaktı. “Lüküs Hayat’’ ile 1948’de içimizi ısıtan kendine has gülüşü ve sevecenliği ile beğenileri toplamıştı.
Ziya Keskiner ile hayatını birleştirdi
Adile Naşit, kendisi gibi oyuncu olan Ziya Keskiner ile 1950 yılında bir aşk evliliği yaptı. 1952 yılında ise ilk ve tek oğlu Ahmet dünyaya geldi.
Adile Naşit, hayatını kedere boğacak 2. ve en büyük acıyı yaşadı…
Adile Naşit’in biricik oğlu olan Ahmet’in ilkokulda doğuştan kalbinde delik olduğunu öğrendiler. Ortaokula kadar eğitimini evden devam ettirdi fakat ortaokul sona geldiğinde rahatsızlığı artmaya başladı. Doktorlar Ahmet’in ameliyat olması gerektiğini söyledi ancak bu ameliyat sadece Amerika’da yapılıyordu ve ailenin bu masrafı karşılayacak gücü yoktu.
Bütün sanat camiası Adile’nin oğlunu kurtarmak için seferber oldu. O dönem gerekli miktar yüz bin Türk lirası idi. Gerekli paranın sağlanması için İstanbul Tiyatroları bir gecelik gelirini bağışladı. Üstüne bir de ‘’Gece Yarısı Tiyatrosu’’ düzenlendi. Dönemin gazeteleri de paranın kalanını denkleştirmek için kampanyalar başlattı. Nihayet Ahmet ameliyata gönderildi. Ahmet’in ameliyatı başarılı geçti fakat beklenilmedik bir şekilde komaya girerek hayata gözlerini yumdu. Bu haberi aldıktan sonra Adile Naşit’in hayatı eskisi gibi olmadı.
Oğlunun vefatından sonra
Adile Naşit’in oğlunu kaybettiği günden bir gün sonra doğum günüydü. O günden sonra usta oyuncu ne uçağa bindi ne de bir daha doğum gününü kutladı.
Oğlunun ölüm haberini İzmir’de oyun öncesi aldı. Aldığı bu acı haberin hüznüne rağmen maskesini taktı, sahneye çıkarak seyirciyi şen kahkahası ile güldürdü.
Tiyatrodan hiç vazgeçmedi
1961’de kocası Ziya ve abisi Selim ile Naşit Tiyatrosu’nu kurmuşlardı ancak bu tiyatro sadece 2 yıl kaldı. 1963’te ‘’Gazanfer Özcan – Gönül Ülkü Tiyatrosu’’na katıldı, 1975’e kadar burada kaldı.
Tiyatro oyunlarının yanında müzikallerinde de oldukça başarılıydı. ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’, ‘Şen Sazın Bülbülleri’, Neşe-i Muhabbet en çok beğeni topladıklarından.
70’ler sinemasının vazgeçilmez siması
Daha önceden sinemaya adım atmasına rağmen en bilinen eserlerini 70’li yıllarda vermiştir Adile Naşit. Hababam Sınıfı serisinde, zili çalarak merdivenlerden inen Hafize Ana olarak bir neslin merhamet sembolü olmuştur.
Başrollerini Münir Özkul ile paylaştığı Neşeli Günler filmindeki anne rolü ile Türk sinemasının vazgeçilmezlerinden biri olmuştur. Gülen Gözler, Süt Kardeşler, Tosun Paşa gibi filmler ise Kemal Sunal, Münir Özkul, Şener Şen gibi usta isimlerle birlikte yer aldığı diğer eserlerdir.
1976’da ‘’İşte Hayat’’ ile Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü’nü aldı. Adile Naşit sinema kariyerinde en çok Ertem Eğilmez ve Kartal Tibet ile çalışmıştır.
TRT’nin masalcı teyzesi
80’li yılların çocuklarının en büyük hatıralarından biridir Masalcı Teyze. 1980’de TRT Ankara Televizyonu prodüktörlerinden İlhan Şengün, Adile Naşit’e ‘’Uykudan Önce’’ programını teklif etti. Artık Adile Naşit, her gece sessiz evinde oğlunun fotoğrafına bakarak ona anlattığı masalları kuzucuklarına, yani o dönemin çocuklarına televizyondan anlatacak ve hikayeler okuyacaktı. Tek kanallı televizyon döneminde bu program Adile Anne’nin kuzucukları tarafından çok beğenildi.
Yılın Annesi
Kendi evladına uzun süre annelik yapamamıştı fakat hepimizin Adile Annes’i oldu. Tiyatroda ve sinemada oynadığı anne karakterleri ile aynı zamanda “Uykudan Önce’’ programı ile 1985’te “yılın annesi” seçildi.
Eşini kaybetti
1982’de biricik oğlunun babası, hayat arkadaşı Ziya Keskiner’i kaybetti. 16 Eylül 1983’te Adile Naşit, Cemal İnce ile gizlice evlendi.
Aramızdan ayrıldı…
11 Aralık 1987’de bağırsak kanserine karşı verdiği mücadeleyi kaybetti ve bedenen aramızdan ayrıldı.
Adile Naşit’in oynadığı en eğlenceli karakterlerden biri olan Hafize Ananın unutulmaz sahnelerinden birini aşağıdan izleyebilirsiniz.
Türk sinemasının sevilen isimleri hakkında detaylı bilgi için seyrederiz ‘i takipte kalın.