2001 yapımı bilim kurgu filmi Yapay Zeka’nın kadrosunda o zamanların çocuk yeteneği Haley Joel Osment, Jude Law, Frances O’Connor, Sam Robards, William Hurt gibi isimler bulunuyor. Ünlü yönetmen Stanley Kubrick’ in çekmeyi çok istediği, teknoloji henüz çok gelişmemiş olduğu için beklettiği bu proje ölümü nedeniyle yakın arkadaşı yönetmen Steven Spielberg’e kalmıştır.
Gelecek zamanda geçen filmde David, sevgi içgüdüsünün programlandığı ilk çocuk robottur. Hasta olmasından dolayı tedavisi bulunana kadar dondurulmuş bir çocuğun ailesi, David’i deneme süreci için evlatlık edinir. Olaylar da böyle başlar.
David sevmeye programlanmıştır. Aktivasyon kodu girildiği anda karşısında ilk annesini gördüğü için ona farklı bir sevgi beslemeye başlamıştır. Tek amacı gerçek bir çocuk olup onun tarafından daha çok sevilmek hâline gelmiştir. David’in sevgisi bizim ondan beklediğimiz robotların mekanik sevgisinden çok daha fazlasıdır. Tıpkı bir insan gibi seviyordur. Bu yüzden de film alışılagelmişin dışında diyebiliriz.
Hasta çocuğun iyileşip eve gelmesiyle olaylar farklı bir yöne evriliyor. David ile çocuk pek iyi anlaşamıyorlar. İkisi de annesini paylaşamaz, David’in çocuğuna kötü davrandığını gören annesi onu geri götürmek zorunda kalır. Onu bir ormanda bırakırken oldukça duygusal dakikalar yaşıyoruz.
Film bu kısımdan sonra daha değişik bir yol izlemeyi tercih ediyor. Bir eğlence merkezinde geçiyor. Burada yapay zekayla meydana getirilen robotlar yok ediliyor. Bazı sahnelerde ise yapay zeka olan bir profesörden tavsiye aldıklarını görüyoruz, burada da teknolojinin ulaşabileceği noktalar vurgulanmıştır.
Filmin ikinci yarısında dahil olan Joe karakteriyle oldukça eğlenceli vakitler geçiriyoruz. Bu kısımları izlerken oldukça keyif almıştım fakat biraz uzatıldığını düşünüyorum. Biz annesine kavuşacak mı merakıyla izlerken, eğlence merkezinde geçen sahneler açıkçası biraz fazla gelmişti. Film hakkında düşündüğüm tek olumsuz şey de bu olabilir.
İlerleyen zamanlarda ise yine annesini bulmaya çalışan, sadece ona kavuşmayı isteyen bir David görüyoruz. Filmi diğer bilim kurgu filmlerinden ayıran nokta da bence tam olarak burası. Film sevgi duygusunu bir robot üzerinde çok iyi işlemeyi başarmıştır. David aslında sevgisinin programlandığı için böyle olduğunun farkında değildir. Annesini gerçekten sevdiğini düşünüyordur. Biz filmi bir yerden sonra bir çocuğun annesine olan sevgisi olarak görsek de aslında filmin ana konusu teknolojinin gelişmesiyle gerçek insan duyguları taşıyan robotlar yapılabileceğidir. David bizlere, bunun en büyük örneği olarak sunuluyor.
Filmin sonu ise her izlediğimde beni oldukça duygulandırmış, farklı şeyler hissettirmiştir. Sonunda olayların doğru yere bağlandığını ve oldukça iyi bir şekilde bitirildiğini düşünüyorum.
Film her ne kadar bilim kurgu türünde yayımlanmış olsa da dram yönünden de ciddi bir yere sahiptir. Sevgi duygusu, filmde kesinlikle çok iyi aktarılmıştır. Eğer adından sıkça söz edilen bu filmi henüz izlemediyseniz kesinlikle izlemenizi tavsiye ederim. Hüzünlü fakat bir o kadar keyifli dakikalar geçireceğinizden emin olabilirsiniz.